TBMM Avrupa Birliği (AB) Uyum Komisyonu Başkanı ve AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk, gerek Türkiye‘ye ilişkin gerekse göçmen ve İsrail-Filistin sorunlarıyla ilgili tavırlarından dolayı AB’yi eleştirdi.
AB dönem başkanı İspanya’nın ev sahipliğinde Madrid’de yapılan AB Parlamentoları Avrupa İşleri Komisyonları Konferansı (COSAC) 70. Genel Kurul Toplantısı’nda Türkiye‘yi, Kayatürk’ün başkanlığında, Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel ile AB Uyum Komisyonu Sözcüsü ve MHP Kahramanmaraş Milletvekili Zuhal Karakoç Dora temsil etti.
İki gün süren toplantıların ardından AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Kayatürk, “Avrupa’nın Türkiye‘ye karşı daha dürüst bir çizgide olması lazım. AB’de Türkiye‘nin duruşu, üye ülke olmasındaki kararlılığı bellidir.” dedi.
AB’nin “iç problemlerini çözmemiş, iç çatışmanın hatta bölünmenin olduğu bir adayı bütünüyle temsil etmeyen” Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni (GKRY) Birliğe alarak büyük hata yaptığını belirten Kayatürk, AB’nin, Türkiye‘nin Yunanistan ya da GKRY ile yaşadığı sorunları üzerine alarak bu hatasını sürdürdüğünü ifade etti.
Akdeniz ve göç sorunu konularında Türkiye‘nin kilit konumda olduğunun artık anlaşılması gerektiğinin altını çizen Kayatürk, ” Türkiye‘nin kapıları sağlam değilse Avrupa’nın kapıları sağlam olamaz. Türkiye sıkıntıya girecekse eninde sonunda Avrupa sıkıntıya girer. AB, özellikle Kıbrıs Adası boyutuyla alakalı haksızlıklarına son vermelidir.” şeklinde konuştu.
Kayatürk, “AB, vize serbestisinde Türkiye’ye verdiği sözleri yerine getirmeli ve bununla beraber Gümrük Birliği güncellenmesinin de artık daha fazla uzamaması lazım. Bu ne Türkiye’nin ne de AB’nin lehinedir. Türkiye bu kadar büyük bir mülteciyi sırtında bu şekilde taşımakta zorlanmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Diğer yandan, AB’nin İsrail ve Filistin çatışmasında yaşanan olaylardaki tutumunu da eleştiren Kayatürk, “AB’nin çok daha haktan, hukuktan, adaletten yana tavır ortaya koyması lazım. Kısmen de olsa bunu Ukrayna’da görüyoruz. AB’nin Ukrayna noktasında koyduğu tavrı, İsrail-Filistin meselesinde, İsrail zulmünde en ufak bir şekilde ortaya koyamamasını çifte standart olarak görüyoruz.” dedi.
“İsrail’in Gazze’de Filistin halkına yönelik soykırımına AB’nin uzun süre sessiz kalarak kendi halkını da karşısına aldığına” işaret eden Kayatürk, “Halk ‘Bu kadar kadın, çocuk, sivil öldürüldü, halen sesinizi çıkarmayacak mısınız?’ dedikten sonra bir kısım AB yöneticileri ses çıkarmaya başladı. İspanya ile başlayan bu sesin AB’de de çıkması lazımdı. Ukrayna-Rusya Savaşı’nda neredeyse 1. günde sesini yükselten AB, İsrail’e karşı cılız kaldı. AB’de bugün bile ateşkes çağrısı yapamayan liderlerin oranı yüzde 60-70’lerde. Bunu doğru bulmuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
MHP Kahramanmaraş Milletvekili Dora’dan AB’ye tepki
TBMM AB Uyum Komisyonu Sözcüsü Dora da “COSAC toplantısına katılan diğer ülkelerin milletvekillerinin, göçle ilgili oturumda sanki Türkiye yokmuşçasına, bölgede AB’nin muhtaçlığı ya da Türkiye ile yaptığı işbirliği devam etmiyormuşçasına mülteci krizini konuşmasına” tepki gösterdi.
“Göç konuşuyorsak Türkiye’yi bu konunun dışında tutmamız imkansız. Böyle bir müzakerenin içine Türkiye’yi koymadan yol almanız mümkün değil.” diyen Dora, “2015’teki Suriye’den gelen mülteci krizinde Türkiye, AB için ayrılmaz bir parçaydı. AB için göçmenler Türkiye’deyse bu bir insanlık meselesi fakat göçmenler Türkiye’yi aşıp Avrupa’ya ayak basınca bu bir güvenlik meselesi oluveriyor.” şeklinde konuştu.
Türkiye ile AB arasında 18 Mart 2016’da imzalanan mutabakatın ardından AB’yi verdiği sözleri tutmamakla suçlayan Dora, şu ifadeleri kullandı:
“AB, aslında tek taraflı olarak anlaşmayı, bütün mülteci sorununu Türkiye’nin sırtına yükleyerek kendi topraklarını daha güvenilir bir yer yapma yoluna gitti. Kendi içlerinde tedbirler alıp, bizim katıldığımız bu toplantılarda sadece perdelemeden, illüzyondan oluşan söylemlerle Türkiye’yi gündemin dışında tutarak mültecilerden konuşulmasını kabullenemiyorum. Bu konuda samimilerse öncelikle 2016 yılında imzaladıkları mutabakattaki yükümlülüklerini yerine getirmeleri lazım. İyi niyet çerçevesinde karşılıklı diyalogla bu konuyu çözmemiz gerekiyor.”
“Akdeniz konusunda, MHP olarak desteğimizi hükümete vermeye devam edeceğiz. Türkiye’nin güvenliği sınırın ötesinde başlar. Akdeniz de Filistin de bizim için bir milli ve uluslararası güvenlik meselesidir.” diyen Dora, milli güvenlik konusuna “rasyonel, reel ve politik olarak bakmayı uygun gördüklerini” söyledi.
Karayel’e göre, AB uzun zamandır stratejik yanlışlıklar yapıyor
Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Karayel ise “Avrupa’nın çok uzun zamandır stratejik yanlışlıklar yaptığını, yönetmesi gereken süreçleri yönetemez hale geldiğini” vurguladı.
Avrupa’nın enerjide dışa bağımlı olduğunu, özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte yaşadığı sorunlardan dolayı alternatif, yenilenebilir ve yeşil enerjiye yöneldiğini aktaran Karayel, “Enerji güvenliği dediğimizde jeopolitik riskleri dışarıda tutarak bir değerlendirme yapmak mümkün değil.” dedi.
AB’nin, bazı ülkelere uyguladığı çeşitli yaptırımlara katılma tavsiyesinde bulunduğunu, hatta bazılarında Türkiye’yi zorlamaya çalıştığını dile getiren Karayel, “AB aslında bir barışa vesile olabilecek, Mısır ve İsrail havzasındaki, Kıbrıs Adası etrafındaki hidrokarbon yataklarını maalesef yine stratejik bir körlükle görmezden geliyor. ve bu konuda da son derece yavaş, olumsuz ve yanlış hareket ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Karayel, “AB, halihazırda İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırıma ses çıkarmak, onu durdurmak, bölgenin güvenliğini temin etmek yerine anlaşılmaz ve hiçbir akla dayanmayan bir şekilde sivil, kadın, çocuk ölümlerini, bu soykırımı, katliamları görmezden gelmek yönünde adım atıyor.” diye konuştu.
TBMM heyeti, Türkiye olarak ülke menfaatleri başta olmak üzere stratejik açıdan hem bölgenin hem dünyanın güvenliği için atılması gereken adımları atmaya yönelik söylemleri, COSAC’da olduğu gibi tüm uluslararası toplantılarda ısrarla dile getirmeyi sürdüreceklerini kaydetti.