Edirnekapı Şehitliği’nde hüzünlü bayram arifesi
Kurban Bayramı arifesinde şehit yakınları, gaziler ve vatandaşlar İstanbul’daki Edirnekapı Şehitliği’ni ziyaret etti.
Sabahın erken saatlerinden itibaren kabir ziyareti yapan şehit yakınları, gözyaşları içinde Kur’an-ı Kerim okuyup dua etti.
Kimi oğlunun, kimi yeğeninin, kimi kardeşinin bayraklarla donatılmış kabrine, yanında getirdiği çiçeği dikiyor ya da karanfil bıraktı.
Vatandaşlar, şehit mezarlarının taşlarını yıkayıp bakımını da yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri de mezarlığa gelen ailelere, lokum ve kolonya ikramında bulunuyor, karanfil veriyor.
Şırnak’ın Bestler Dereler bölgesinde 2009’da 21 yaşında şehit düşen Tuncay Türken’in, kendisiyle aynı ismi taşıyan amcası Tuncay Türken, kabir ziyareti sonrası yaptığı açıklamada, yeğeninin teröristlerle girdiği çatışma sonucu vefat ettiğini söyledi.
Türken, “Acısı dinmiyor. Yapacak bir şey yok, her şey Allah’tan. Annesi de vefat etti, babası Samsun’da yaşıyor. Babası İstanbul’a geldiğinde her gün, sık sık geliyor. Bütün şehitlerimizin ruhu şad olsun.” diye konuştu.
Isparta’da 2007’nin Aralık ayında tipi nedeniyle 25 yaşında şehit olan Piyade Komando Üsteğmen Emre Ercan’ın babası Nurettin Ercan, oğlunun öğrenim hayatının başarılarla geçtiğini belirtti.
İyi bir puan alan evladına, asker olmak istediğinde, “En şerefli meslek askerliktir.” diyerek destek olduğunu anlatan Ercan, oğlunun kabrine sürekli geldiklerini, mezarına Adapazarı’ndan getirdiği çiçekleri diktiğini, bu yıl da onun adına kurban keseceğini söyledi.
Şırnak’ta Bestler Dereler bölgesinde PKK terör örgütü mensuplarının bomba atması sonucu 2007’de 24 yaşında şehit düşen Piyade Üsteğmen Gökhan Yavuz’un babası Hikmet Yavuz, oğlunun şehit olmadan önce bir askerin babasıyla telefonda görüştüğünü dile getirdi.
“BABASINA SÖZ VERDİM, ONU KURTARACAĞIM”
Yavuz, asker babasının oğluna telefonda, “Komutanım oğlumu sana emanet ettim.” dediğini, onun da “Amca merak etme. Ona bir şey olursa, bil ki bana da olmuştur.” diye cevap verdiğini aktardı.
Bu konuşmanın ardından çıkılan operasyon dönüşünde oğlunun 4 askeriyle birlikte şehit düştüğünü, 18 askerin de yaralandığını anlatan Yavuz, şöyle konuştu:
“Operasyon öncesi oğlumla babasını telefonda konuşturan asker, mayın taramacı olduğu için en önde gidiyor. O kolundan vuruluyor. Oğlum da ‘Yatın, çökün!’ diyor. Siper alıyorlar. Kolundan vurulan asker, ‘Komutanım beni kurtar.’ diyor. Oğlum da onun babasına söz verdiği için mevzisinden çıkıyor. Askerler ‘Komutanım çıkma.’ diye bağırıyorlar. Oğlum, ‘Babasına söz verdim, onu kurtaracağım.’ diyor. Yaralı çocuğu kucaklayıp getirirken, orada şehit oluyorlar.”
Şehit babası Hikmet Yavuz, oğlunun küçüklüğünden itibaren hep asker olmak istediğini belirterek, “2007’de 11’inci ayın 13’ünde şehit düştü. Ama bizim için daha bugün gibi acımız.” dedi.